Güzîde Tarih
MORİSKOLAR

Morisko ismi kısaca Ortaçağ’dan beri İspanya’da kalan müslümanların çoğunu ifade eden bir kavramdır. Kelime anlamı olarak “müslümanlara ait olan” yada “müslümanlardan arda kalanlar” olarak ifade edilebilir. Bu yazımızda İspanya’da kalan müslümanların maruz kaldığı işkence, hakaret, zulm ve cinayeti naçizane anlatmaya çalışacağız. 


İspanyollar burada yaşayan müslümanların dinlerini değiştirmesi veya bölgeyi terk etmesi için bir dizi vahşi kurallar koymuşlar ve çok sayıda insanın işkence görmesine hatta canlarını vermelerine sebep olmuşlardır. Şimdi İspanyolların bu vahşi tutumlarını maddeler halinde sıralayacağız;


1- ilk etapta İslâmi usulde et kesimi yapılan kasap ve mezbahaları kapatarak, müslümanların helal/haram hassasiyetlerini yaşayamayacak noktaya getirmişlerdir.


2- Arapça konuşmak yasaklanmış ve hatta Arapça ismi olanların ismini değiştirmesi zorunlu hale getirilmiştir. Yasaklara uymayanlar ( isminin Arapça olduğu öğrenilen veya bir yerde Arapça konuşan biri duyulduğu zaman bazen yakılarak, bazen kafasını kesmek suretiyle idam etmişlerdir.) Aynı şekilde  Arapça kitap okumak veya evde bulundurmak da yasaklanmıştır.


3- Çocukların sünnet edilmesi, kadınların başlarını kapatmaları kesinlikle yasaklanmış olup, görüldüğü taktirde idam veya sürgün cezalarıyla hayatı insanlara dar etmişlerdir.


4- Dört yaş ile altı yaş arası çocukların manastıra verilmesi (hıristiyan olarak yetişmeleri için) zorunlu kılınmıştır.


5- Bir Morisko’nun kendisine sunulan domuz etini yememesi halinde ölümle cezalandırılması ve aynı şekilde Ramazan ayında gündüz dışarıda yemek yememesi halinde tekrardan ölüm cezasıyla hükümlendirilmesi kararlaştırılmıştır.


Bu kanunların kontrolünü ve hükümlerini uygulamak için İspanyollar bir engizisyon mahkemesi kurmuşlar, yukarıda belirtilen hususlara uyulmaması halinde;

Para cezası, mal müsaderesi, kürek mahkumluğu veya yakılarak öldürme cezaların tatbik etmiştir. 


Burada çok enteresan bir rakam vardır ki o da şudur:


Papalık tarafından İspanya engizisyonunu gözlemlemek için gönderilen rahip Lorenzo, 1481- 1517 yılları arasında ülke genelinde 13.000 kişinin yakılarak öldürüldüğünü rapor etmiştir. Kanunî Sultan Süleyman zamanında fetihlerin batıya doğru uzaması sonucunda Moriskoların yeniden İspanya’yı, Endülüs’e çevirme inançlarının arttığını, buna karşılık II. Feliphe’nin baskılarını daha arttırdığını söyleyebiliriz. Osmanlı Devleti, paşaları, kaptanları ve valileri sürekli bölgeye olan yardımlarını sürdürmüşler, gerek nakil işlemleri gerekse de maddi desteklerini esirgememişlerdir. Kanunî’nin oğlu 2. Selim zamanında Osmanlı’dan yeniden yardım isteyen Moriskolara, o sırada Kıbrıs’ın fethi ile uğraşıldığından yardım gönderilememiş fakat yine de bie küçük donanma gönderilerek bölgedeki müslümanların Afrika’ya nakledilmesi sağlanmıştır. 


Moriskoların her ne koşulda olursa olsun Hıristiyanlaşmamaları çok enteresandır. Ve bugüne kadar tarihçilerin bunu anlamasında güçlük doğurmuştur. Bu kadar işkence ve zulme rağmen dinlerine olan bağlılıkları Moriskoların bu dinin kahraman birer unsurları haline getirmiştir. En nihayetinde bunu başaramayacaklarını anlayan İsponyollar, Moriskoları zorla bölgeden sürgün etmek zorunda kalmışlardır.


Bize medeniyet dersi vermeye kalkan batıya ders olsun,

Moriskoların vakarlı duruşları bize örnek olsun,

Aziz ruhları şâd olsun,

Endülüs yeniden feth olunsun inşallah.

Vesselam…

Post a Comment

Daha yeni Daha eski
'; (function() { var dsq = document.createElement('script'); dsq.type = 'text/javascript'; dsq.async = true; dsq.src = '//' + disqus_shortname + '.disqus.com/embed.js'; (document.getElementsByTagName('head')[0] || document.getElementsByTagName('body')[0]).appendChild(dsq); })();